FED’in faiz politikalarının sorgulandığı, bankaların iflas ettiği, FED’in diğer merkez bankaları ile günlük swap kanalları açtığı, bitcoin, altın ve gümüş gibi varlıkların yükselişe geçtiği çılgın bir dönemi anlamak için ara sıra birkaç adım geriye çekilip büyük döngünün neresinde olduğumuzu sorgulayalım.
Tabi pek çok “büyük resim” arasından hangisine bakacağınıza karışamam ama Kondratieff Döngüleri bunlardan biri, ne kadar tartışmalı da olsa düşünmeye değer olduğu kanısındayım. Pirimiz Satoshi’nin ünlü sözünü şuracığa iliştirip konuya giriyorum.
The root problem with conventional currency is all the trust that’s required to make it work. The central bank must be trusted not to debase the currency, but the history of fiat currencies is full of breaches of that trust.
Kaos, doğası gereği öngörülemezdir, eğer nedeni siz değilseniz! Oysa muktedir olan yani etkileme gücüne sahip olanlar bile ortaya çıkardıkları etkinin kontrol edilemez yan etkilerinin farkındadır. Bitcoin 2008 krizinde icat edildi ve 2009’da kullanıma açıldı. O zamandan beri global ekonomik düzene karşı olanların, müşterek akılların alternatifi oldu. Artık inkar edilemez bir noktaya geldiğinde neyin geldiğini anlamayanlar tarafında baskılandı ve yasaklandı. Yine de kabulü ve bilinirliği artarak devam ediyor. Anlatısını kanıtlamak için belki de yeni bir krizin şafağını bekliyor.
“Vatandaşları ve çıkar gruplarını değişime ikna eden krizdir.
Bunu nasıl başarabilirsin?
Bir krize ihtiyacın var, onu yaratmanın en iyi yolu bir balona sahip olmaktır.
Çünkü bu şekilde kimse sizi durduramaz.” – Princes of the Yen
Başlıklar
Kondratieff Döngülerini anlamadan önce Nikolai Kondratieff’i tanıyalım:
20. yy’ın başında yaşamış Rus ekonomist, Stalin’in büyük temizlik döneminde kurşuna dizilmiş, bir zamanlar Sovyetler’in NEP’in (Yeni Ekonomi Politikaları) yazmış kişi. Kitaplarının bir kısmını Gulag’da yazmış delikanlı abimiz.
Döngülere gelecek olursak Robert Prechter, Kondratieff Döngülerini şu şekilde anlatır:
Dipten itibaren, bir ekonomik genişleme dönemi yaşanır. Bu genişleme, parasal istikrar, düşük enflasyon ve hisse senetlerinde yükselişlerle gerçekleşir. Birkaç on yıl sonra, fiziksel malların fiyatının artmasına neden olan enflasyon hızlanır.
Bu dönem boyunca, gerçekte enflasyon bazında değer kaybederek, sermaye piyasaları yatay ya da düşüş yönünde hareket eder. Yaklaşık bir on yıl sonra, iş hayatında keskin bir resesyon, yüksek enflasyonun sinyalini verir. Resesyonu izleyen dönem, “plato” olarak adlandırılır ve yaklaşık bir on yıl sonra, sermaye piyasalarının dramatik bir şekilde yükseldiği, ekonominin tekrar genişlediği, ancak bu genişlemenin, bir önceki döneme göre daha düşük bir hızla gerçekleştiği bir dezenflasyon ya da düşük enflasyon süreci yaşanır. Bu dönemi hem sermaye piyasalarının hem de mal piyasaların da büyük düşüşlere sahne olduğu ağır bir deflasyon izler. Bu düşüşler, iş hayatında buhrana neden olur. Borçların likidasyonu birkaç yıl alır ve ekonomi yeni çevrime başlamak üzere yeniden yerli yerine oturur.
(At The Crest of The Tidal Wave, s.447-448)
Tanıdık geldi mi?
Bu döngülerin ilk aşaması, bir yenilik dalgasıyla başlar. Bu dalgalar, genellikle büyük teknolojik gelişmelerle birlikte ortaya çıkar ve ekonomik büyümeyi artırır.
“PwC’ye göre, yapay zeka 2030 yılına kadar küresel GSYİH’yi %14’e kadar artırması bekleniyor. PwC, yapay zekanın 2030’da küresel ekonomiye 15.7 trilyon dolar katkıda bulunmasını bekliyor.”
İkinci aşama, büyümenin devam ettiği ve ekonominin zirveye ulaştığı bir dönemi temsil eder. Bu aşamada, ekonomik büyüme ivmesi yavaşlar ve fiyatlar artmaya başlar.
Üçüncü aşama, ekonominin durgunluğa girdiği ve düşüş dönemine girdiği bir dönemi temsil eder. Bu aşamada, ekonomi yavaşlar ve işletmeler iflas eder. Bu aşama, genellikle büyük bir finansal krizle sonuçlanır.
Dördüncü aşama ise yenilik dalgasının başlamasıyla birlikte yeni bir büyüme evresini ifade eder.
Ve bitcoin, yıkıntıların arasından işte böyle doğar.
Bitcoin ve diğer kripto para birimleri, Kondratieff döngülerinin dördüncü aşamasında, yenilik dalgasıyla birlikte ortaya çıktı. Bitcoin merkeziyetsiz yapısıyla finansal işlemlerde daha fazla kontrol, güvenlik ve kısmi gizlilik sağlayarak geleneksel para birimlerinin yerini alırken merkeziyetsiz finans (DeFi) platformları ise bankaların yerini doldurmak için bir alternatif olarak gelişiyor.
Kondratieff döngüleri ortalama 54-55 yıl sürüyor. Her döngü farklı yorumlamalara göre ikiye ve dörde ayrılabiliyor. Teoriyi tartışmalı kılan noktalardan biri de bu ayrımlar. İktisat dışı olayları iktisadi olarak yorumlarken referans noktalarınız değişebiliyor.
Hadi bakalım,
Döngüler
Freeman
1793-1847 (ilk makineleşme kondratieff’i)
1848-1893 (buhar gücü ve demiryolları kondratieff’i)
1894-1945 (elektrik ve ağır sanayi kondratieff’i)
1945-1990 (fordist kitlesel üretim kondratieff’i)
1990-… (bilgi ve iletişim kondratieff’i)
Üç aşağı beş yukarı farklı tarihlendirmelerle karşılaşmak mümkün. Biraz daha irdeleyelim:
Rekabetle baş etmek için şirketlerin yaptığı yatırım fazlası, yükseliş aşamasının başlangıcını oluşturur. Bu da fiyatların yükselişine, şirketlerin üretim maliyetlerini fiyatlara yansıtmasına ve güçlü talep karşısında yükselen faiz oranlarına neden olur. Daha sonra arz ve talep arasındaki uyumsuzluk, fiyatların ve tüketimin azalmasına neden olur. Ekonomik aktivite geriler ve yatırım azalır. Para talebindeki düşüş, sistemin kendini düzeltmesine -yahut tasfiyesine!- ve yeni bir büyüme aşamasına hazırlanmasına olanak tanır.
Üç Aşamada Döngüler;
20 yıl yükseliş, genişleme dalgası yahut A dalgası
10 yıl plato veya durgun
20 yıl depresyon bu da B dalgası oluyor.
1926 yılında The Long Waves of the Economy adlı kitabında Kondratiev üç uzun dönemi incelemiştir. Ömrü kendi adını taşıyan dönemin sonuna yetmeyecekti.
1. Döngü: 1790 – 1849:
1790-1814 A aşaması, 1814-1849’a kadar B aşaması ,
2. Döngü: 1849 – 1896:
A aşaması 1873’e kadar sürer (Üretimde artış ve düşük faiz oranları.)
1873’ten 1896’ya B Aşaması (Büyük Buhran, deflasyon ve depresyon)
3. Döngü: 1896 – …:
A aşaması 1920’ye kadar sürer, B aşaması 1920’den …
Joseph Schumpeter
Schumpeter A ve B dalgalarına farklı bir yaklaşım izledi. Dalgaların oluşumunda temel itkinin teknolojik ilerleme olduğunu savını ortaya koydu. Ona göre A aşaması yeni teknolojilerin yaygınlaşmasına tekabül ediyor. Bu aşamada yeni ürün/hizmetlerin yaygınlaşması ve artan talep ekonomide büyümeyi sağlar. Her rafta ürün her köşede bir hizmet bir süre sonra talebi azaltacak ve şirketler arasındaki rekabeti kızıştıracak. Sonrasını biliyorsun, döngü tepetaklak olmadan önce zirvesini yapmıştır. Daha az karlı şirketleri, kapanan şirketler ve belki de biten sektörler izler. Nihayetinde yeni bir teknoloji dalgasına ihtiyaç vardır. Yaratıcı yıkım böyle ortaya çıkar. Yeni bir A dalgına ivme verir ve bir kreşendo yaratır.
Sonuç olarak, Bitcoin ve decentralize konsepti, finansal sistemin alternatif bir seçeneği olarak yükseldi ve merkezi olmayan bir yapıya sahip olması nedeniyle güvenli, özgür daha demokratik bir finansal dünya vaat etti. Ancak, finansal krizlerin temel nedenleri hala varlığını koruyor ve günümüzde bankaların batışı ve dünya genelinde faiz artırma kararları krizi derinleştiriyor.
Peki, tavşan deliğinden biraz daha aşağıya inelim. Yapay zekanın (AI) blokzinciri, kriptopara, web3 ile birlikteliği yeni döngüde nasıl bir etki yaratacak? Asıl tehdit bitcoinin kendisi mi yoksa öğretileri mi?
Merkeziyetsizlik fikri tüm siyasi, iktisadi ideolojileri ve her türlü güç ilişkilerini sarsabilecek bir değişim gücüne sahip. Çünkü onu her şeye uyarlayabiliriz!
Kripto Para Fiyat Hareketleri & Teknik Analiz Ekolleri – Merkeziyetsiz Haber
DeFi: Finansal Dünyanın Merkeziyetsiz Geleceği – 2023 (merkeziyetsizhaber.com)