Stablecoin ihraççısı Tether, 6 Aralık gecesi 2 milyar USDT daha basarak, bir ay süren ve toplamda 19 milyar USDT’lik likidite artışıyla sonuçlanan sürecin sonuna geldi. Bu durum, kripto piyasasında Tether’ın şeffaflık politikalarına yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.
Blockchain analiz platformları, özellikle Lookonchain, Tether’ın bu son minting faaliyetlerinin Ethereum ve Tron ağlarında gerçekleştiğini bildirdi. Tether’ın bu son hamlesi, 3 ve 5 Aralık tarihlerinde gerçekleşen ve her biri 1 milyar USDT’lik artış sağlayan minting işlemlerini takip etti.
Ancak stable token topluluğunda Tether’ın rezervlerinin yeterliliği konusunda soru işaretleri oluşmuş durumda. Eleştirmenler, bu kadar yüksek miktarlarda USDT basımının, rezervlerin şeffaf bir şekilde kanıtlanmadığı sürece piyasada güveni sarsabileceğini belirtiyor. Bu durum, özellikle stable token piyasasının uzun vadeli istikrarı için risk teşkil ediyor.
Başlıklar
Stablecoin’lerin Likidite Dinamikleri
Kripto piyasasında yaşanan boğa koşusu, stable token talebini büyük ölçüde artırmış durumda. Son dönemde Bitcoin fiyatlarında görülen hızlı artış, yatırımcıları stablecoin’lere yönlendirdi. Bu coinler, piyasa volatilitesi sırasında alım-satım işlemlerini stabilize etmek için kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle, Tether gibi ihraççılar talebi karşılamak adına daha fazla coin basıyor.
Piyasa analistleri, Tether’ın son minting faaliyetlerinin kripto piyasasına olumlu etkiler sağlayabileceğini, çünkü artan likiditenin ticareti kolaylaştırdığını ve piyasada satın alma baskısını artırdığını düşünüyor. Bununla birlikte, stable token ihraççılarının bu tür faaliyetlerini şeffaf bir şekilde yönetmemesi durumunda, güven kaybı ve piyasa dengesizlikleri gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Stable token kullanıcıları arasında bu konuda ikiye bölünmüş bir görüş var. Bir kesim, artan likiditenin piyasa verimliliğini artırdığını savunurken, diğer kesim ise aşırı minting işlemlerinin uzun vadede stablecoin’lerin değerini tehlikeye atabileceğinden endişe ediyor. Bu endişeler, Tether gibi büyük ihraççıların rezervlerini nasıl yönettiklerine dair net bir bilgi sunmamalarından kaynaklanıyor.
Tether’dan Stablecoin Rezervlerine Dair Açıklama
Stablecoin ihraççısı Tether, rezerv politikaları konusunda sık sık eleştirilse de, şirketin Teknoloji Direktörü Paolo Ardoino, bu konuda açık bir duruş sergiliyor. Ardoino, stablecoin’lerin rezervlerini güvenli varlıklarla desteklemesinin önemini vurguladı ve özellikle ABD Hazine bonolarını işaret etti.
Ardoino, X platformunda yaptığı bir açıklamada, stablecoin ihraççılarının, bankacılık sisteminde meydana gelebilecek çöküşlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirtti. Silicon Valley Bank’ın çöküşüne atıfta bulunan Ardoino, stable token rezervlerinin düşük riskli varlıklarda tutulması gerektiğini ifade etti.
“Stablecoin ihraççılarının, sigortasız nakit mevduatların neden olduğu tehlikeleri azaltmak için rezervlerini ağırlıklı olarak hazine bonolarında tutması gerekiyor,” dedi Ardoino.
Stablecoin ve Yasa Dışı Faaliyet İddiaları
Tether’ın başını çektiği stable token piyasası, başka bir tartışmalı konuyla da gündemde. Mahkeme kayıtlarına göre, Tether’ın Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Kolombiya’da uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarıyla bağlantılı bir davada yer aldığı iddia ediliyor.
Federal yetkililer, uyuşturucu gelirlerinin aklanmasıyla bağlantılı olarak üç farklı hesapta tutulan 5 milyon dolardan fazla Tether’a el koymak için harekete geçti. 2020 ve 2023 yılları arasında Binance üzerinden yaklaşık 15 milyon dolarlık şüpheli stable token işlemi gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Dava, Ağustos 2020’de bir ihbarla başladı. Yetkililer, Milwaukee’de bir nakliye şirketi de dahil olmak üzere, uyuşturucu gelirlerinin aklanmasında kullanılan bir dizi paravan işletme tespit etti.
Tether’ın sözcüsü, bağımsız medya kuruluşu 404 Media’ya yaptığı açıklamada, bu işlemlerin “ikincil piyasa”da gerçekleştiğini ve Tether’ın doğrudan bir bağlantısının olmadığını belirtti. Sözcü ayrıca, şirketin blokchain izleme araçları ve kolluk kuvvetleriyle işbirliği yaparak yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi için çalıştığını vurguladı.
“Stablecoin işlemleri tamamen şeffaftır ve her adım izlenebilir durumdadır,” dedi Tether sözcüsü.
Stablecoin Piyasasının Geleceği
Stable token piyasası, likidite artışlarının hem kısa vadeli faydalarını hem de uzun vadeli risklerini beraberinde getiriyor. Tether’ın son minting faaliyetleri, kripto piyasasındaki işlem hacimlerini artırmış olsa da, rezerv yönetimi konusunda daha fazla şeffaflık talebi gün geçtikçe artıyor.
Stablecoin’lerin piyasadaki rolü büyümeye devam ederken, şeffaflık ve güvenilirlik standartlarının yükselmesi gerektiği giderek daha net bir şekilde anlaşılıyor. Özellikle Tether gibi piyasa liderleri, bu konudaki tutumlarıyla diğer ihraççılara da örnek teşkil ediyor.
“Güney Kore Krizi: Kripto’da 34,2 Milyar $’lık Hareketlenme” adlı haberimize bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bizi sosyal medyamızdan takip etmeyi unutmayın!
Anlık haberlerden haberdar olmak için Telegram grubumuza katılabilirsiniz: https://t.me/merkeziyetsizhaber