Solana, merkezi olmayan, ölçeklenebilir uygulamaları barındırmak için tasarlanmış bir blockchain platformudur. 2017 yılında kurulan, şu anda Cenevre merkezli Solana Vakfı tarafından yürütülen açık kaynaklı bir projedir ve blok zinciri San Francisco merkezli Solana Labs tarafından oluşturulmuştur. Solana, işleyebileceği işlem sayısı açısından çok daha hızlıdır ve Ethereum gibi rakip blok zincirlerinden önemli ölçüde daha düşük işlem ücretlerine sahiptir. Solana blok zincirinde çalışan ve aynı zamanda Solana (SOLUSD) olarak adlandırılan kripto para birimi, 2021’de neredeyse %12.000 arttı ve bir noktada 66 milyar doları aşan bir piyasa değerine sahip oldu ve bu, onu bu zamana kadar beşinci en büyük kripto para birimi haline getirdi. Son zamanlarda yaşanan piyasa düşüşlerinden elbette Solana da payını aldı ancak bu yazımızda Solana’nın piyasa değerlerinden çok Solana ağının sunduğu dijital değerlere değinerek, bünyesinde DeFi, nft ve Web3 konularına odaklanan bir çok projeye alt yapı sunmasıyla Ethereum ağına neden rakip olarak gösterildiği bu yazımızın ana konusu olup Solana’nın farklı olan çalışma mantığına değineceğiz.
Başlıklar
Solana’nın Doğuşu
Solana’nın arkasındaki en önemli isim Anatoly Yakovenko’dur. Yakovenko, bilgisayar bilimlerinden mezun olduktan sonra profesyonel kariyerine teknoloji devi Qualcomm‘da başlayarak dağıtık sistem tasarımı alanında çalışıp burada hızla yükselmiş ve 2015’te kıdemli personel mühendisi yöneticisi konumuna geldikten sonra kendi projesini geliştirmek için yollarını ayırmıştır. Yakovenko’nun ilk uygulaması özel bir kod tabanında ve C programlama dilinde başladı. Eski Qualcomm meslektaşı Greg Fitzgerald ile birlikte tüm kod tabanını Rust programlama diline geçirdi. Şubat 2018’de Fitzgerald, Yakovenko’nun teknik raporunun ilk açık kaynak uygulamasının prototipini oluşturmaya başladı ve ardından projenin ilk sürümünü yayınlayarak 10.000 imzalı işlemin yarım saniyeden biraz daha uzun bir sürede doğrulanıp işlenebileceğini gösterdi. Kısa bir süre sonra, ekibini büyüten Solana, protokolünü ve SOL belirtecini 2020’de halka sundu.
Solana Ethereum Çekişmesi
Ethereum’u, DeFi ve Web3’ün gelişini müjdeleyen, dApps ve token dalgasını başlatan ilk ve en köklü ana akım blok zinciri olarak tanıdık. Büyük bir kullanıcı tabanı oluşturmayı başardı ancak bu kusursuz bir mekanizmaya sahip olduğu anlamına gelmiyordu. Ethereum yaratıcısı Vitalik Buterin, blockchain ağlarının karşı kaşıya kaldığı zorlukları açıklamak için ölçeklenebilirlik üçlemi kavramını ortaya atmıştır. Buterin’in teorisine göre protokollerin, ölçeklenebilirlik, güvenlik ve merkeziyetsizlik arasında bir denge kurması gerektiğini ancak bu üçlünün birbiriyle çeliştiğini söyler. Örneğin, özelliklerden ikisine fazla odaklanılması durumunda üçüncü özellik zayıf kalacaktı.
Ethereum’ a baktığımız zaman ölçeklenebilirliği iyileştirmek adına yan zincir yapıları oluşturmayı hedefleyen Ethereum Plasma tekniğini öne sürmüş ve bu alanda bir çok girişimleri olmuştur. Bu girişimler devam ederken Ethereum’un çok sayıda rakibi, ölçeklenebilirlik sorununu çözmek için özel olarak geliştirilmeye devam etti. Teknoloji şirketi Vardhaman Infotech’in kurucusu ve CEO’su Darshan Kothari, “Ethereum gerçekten yok olmuyor, ancak yeni blockchain kripto para birimleri daha popüler hale geliyor ve Ethereum’un pazar payını aşındırıyor” açıklamasıyla bu tatlı rekabetin durumunu açıklarken Ethereum’a en büyük rakip olarak gözüken Solana’nın kurucusu Anatoly’nin de açıklamalarına baktığımız zaman hedeflerinin hiçbir zaman Ethereum’u bitirmek olmadığını aksine bu rekabetin blok zincir teknolojisinin gelişmesi için daha iyi olduğunu söyleyip Solana’nın gelecekte tüm dünyanın finansal işlemlerini karşılayabilecek hız ve büyüklükte bir sistemi hedeflediğini dile getiriyor.
Mevcut Solana Teknolojisi
Solana’nın mimarisi, bir blok zinciri için istenen üç özelliği de karşılar: merkeziyetsizlik, ölçeklenebilirlik ve güvenlik. Solana, Proof-of-Stake (PoS) ve Proof-of-History (PoH) mekanizmalarının bir kombinasyonu üzerinde çalıştığı için hibrit konsensus modeli olarak kabul edilir. Bu algoritmalar, Bitcoin ve diğer ağların kullandığı İş Kanıtı (PoW) mekanizmalarıyla keskin bir tezat oluşturmaktadır. Kısacası PoW, blok zincirine bloklar ve işlemler eklemek için bilgisayarların karmaşık bulmacaları çözmek için birbirleriyle rekabet etmesini gerektirirken. Bu bulmacalar son derece karmaşıktır ve çözmek için çok fazla bilgisayar gücü gerektirir, bu da aşırı miktarlarda enerji kullanımıyla sonuçlanır. Solana bu bulmacaları denklemden çıkarır. Solana’nın konsensüs mekanizması, özellikle daha hızlı işlem süresi ve daha düşük işlem maliyetleri sağlayan Proof of History algoritması özelliğine sahiptir. Bu mekanizma Proof of Stake’i Solana’da daha verimli ve dirençli hale getirir.
Proof of History (PoH)
Proof of History mutabakat mekanizması ilk olarak Solana tarafından Solana blockchain ağının diğer ağlardan daha yüksek hızlara ulaşmasına yardımcı olmak için geliştirildi. Bu, doğrulayıcıların zamanın geçtiğini kabul etmek için konuşma ihtiyacını ortadan kaldırarak ve bunun yerine, bir SHA-256 sıralı karma doğrulanabilir gecikme işlevinde zamanın geçişini kodlayarak kendi saatini koruyan bir doğrulayıcı kullanılarak yapılır.
Proof of History, hibrit bir mutabakat mekanizması oluşturmak için Proof of Stake ile birleştirilebilir. Karma işlemi, geleneksel bir zaman damgasına ihtiyaç duymadan net ve doğrulanabilir bir işlem dizisi oluşturan uzun, kesintisiz bir karma işlemler zinciri oluşturur.
Geçmiş kanıtı, kayıttaki her mesajın göreli sırasının ve zamanının kriptografik bir kanıtını sunar; bu, bir ağın yerel saatleri göz ardı etmesine ve veri yapısı teslim edilirken ve yeniden birleştirilirken olası ağ gecikmelerine uyum sağlamasına olanak tanır. Proof of Stake tabanlı ağlar onsuz inşa edilebileceği ve inşa edildiği için, izinsiz blok zinciri için fikir birliği gerekli değildir, ancak ağa bir nesnellik kaynağı ekler.

Solana’yı diğer ağlardan ayıran tek özellik Proof of History çalışma mekanizması olmamakla birlikte diğer 7 farklı özellikle de dikkatleri üzerine çekiyor.
- Tower BHT (Pratik Bizans Hata Toleransının PoH ile optimize edilmiş versiyonu)
- Turbine (blok üretim protokolü)
- Gulf Stream ( Mem havuzu olmaksızın işlem iletim protokolü)
- Sealevel (Paralel akıllı sözleşme çalışma süresi)
- Pipelining ( doğrulama optimizasyonu için bir İşlem İdare Birimi)
- Cloudbreak( Yatay Ölçeklenmiş Hesap Veritabanı)
- Archivers (Dağıtılmış kayıt defteri depolama)
Proof of history ile birlikte bu 8 büyük yeniliğin bir sonucu olarak Solana ağı, hız odaklı dağıtılmış bir defter teknolojisidir Solana yazılımı, donanımın tam kapasitede çalışmasına izin vermek için tasarlanmıştır. Bu nedenle Solana, bant genişliği, SSD’ler ve GPU çekirdekleriyle doğal bir şekilde ölçeklenmekle birlikte, dünya çapında fiziksel olarak farklı 200 düğümden oluşan bir ağda 50.000 hareket işlem sistemi ‘ne (TPS) ulaşan tek blok zinciridir.