Bu hayatta yaşamayı en tercih etmeyeceğimiz olayların başında savaşlar gelir. Savaş, güçlülerin kendini ispat etmeye çalışırken masumların zarar görmesi demektir, yokluk demektir, sağlık sorunları ve daha birçok olumsuz durum demektir…
İsrail-Filistin geriliminin tırmandığı bugünlerde, bu olaylara İran Devleti’nin de dahil olmasıyla insanlar ekonomi piyasalarına etkilerini araştırmaya başladı. Bunun üzerine geçmiş tarihlerdeki savaşların kripto üzerindeki etkilerini incelemekte yarar görüyorum.
Kripto tarihine geri gidecek olursak, 15 Mart 2011 yılında piyasalar Suriye iç karışıklıklarıyla güne başladı.
O dönemde Bitcoin’in fiyatı sadece 0.82$ idi. Bu iç karmaşa haberiyle fiyatı 31,99$ seviyesine kadar yükselerek yaklaşık %3800’lük bir artış sergiledi. O zamanlar, şimdiki kadar yaygın bir finansal varlık olmadığı için tabii ki birçoğumuzun haberi bile olmadı bu yükselişten…
Suriye’deki iç karışıklıklar oldukça uzun zaman sürdü ve zaman zaman giderek büyüdü. Örneğin, 13 Haziran 2013 tarihinde, ABD, Suriye Ordusu’nun muhaliflere kimyasal saldırılar düzenlediğini ve bu saldırıların ölümle sonuçlandığına dair bir açıklama yaptı. Bu haberin ardından Bitcoin, 94$’dan 1200$’a kadar yükseldi.
Daha yakın tarihlerde, pandeminin hemen ardından gelen, aslında Şubat 2014 tarihinden beri aralarında soğuk savaş rüzgârı esen Rusya-Ukrayna savaşı Şubat 2022 tarihinde sıcak çatışmaya dönüştü. Ekonomi zaten pandeminin olumsuz sonuçlarıyla mücadele ederken piyasalar ayı döngüsüne girmişken, bu olay Bitcoin’i 35,000$ seviyesinden 48,000$ seviyesine taşıyabildi.
Tarih Ekim 2023’ü gösterdiğinde ise dünya bu kez İsrail-Filistin gerilimiyle baş etmeye çalıştı. Bu olaylar başladığında 39,000$ olan Bitcoin 74,000$’a kadar yükseldi.
“Bitcoin’in güncel fiyatını takip etmek için burayı ziyaret edebilirsiniz.”
Buradan çıkaracağımız sonuç, tarihte savaş dönemlerinin her zaman kripto piyasasının yükselmesine neden olduğudur. Savaşlar bizi finansal yatırımlar olarak korkutup kaçırmamalıdır. Umalım ki dünyada sonsuz bir barış olsun ve bunları düşünmek zorunda kalmayalım… Sevgiyle kalın.
Diğer Yazılarım: