Robinhood, kripto varlık dünyasındaki en büyük adımını attı. Şirket, tokenize edilmiş hisselerin ticaretine olanak tanımak için özel bir Layer-2 blokzincir ağı geliştiriyor. Bu yeni ağ, Ethereum ekosisteminin ölçeklenebilirliğiyle öne çıkan Arbitrum üzerinde inşa ediliyor.
Kraken ve Bybit gibi rakip borsalar, tokenize varlık hizmetlerini Solana blokzinciri üzerinde sunarken, Robinhood stratejik olarak farklı bir yolu tercih etti. Bu tercih, Arbitrum’un geliştirici dostu altyapısı ve Ethereum uyumluluğu sayesinde, daha geniş kullanıcı kitlesine ulaşmayı hedefliyor.
Peki neden?
Bu kararın arkasındaki stratejik ve teknik nedenlere bakalım. Bu gelişmenin finans dünyasının geleceği için ne anlama geldiğini inceleyelim.
Başlıklar
Stratejik Gerekçe: Tek Ağ, Ortak Likidite
Robinhood Crypto Genel Müdürü Johann Kerbrat, farklı zincirlerdeki likidite parçalanmasından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi: “Tesla-Kraken token’ı ve Tesla-Robinhood token’ı fikrinden nefret ediyorum,” dedi Decrypt’e verdiği bir röportajda. “Daha iyi bir finansal sistem inşa etmek yerine likiditeyi parçalıyoruz.”
Bu açıklama önemli bir sorunu gösteriyor: Eğer tokenize edilmiş hisseler farklı zincirlerde izole şekilde var olursa, hem kullanışlılıkları hem de değerleri azalır. Peki Robinhood’un yaklaşımı mı?
Ethereum’un dev ekosistemini kullanarak parçalanmayı azaltmak ve birlikte çalışabilirliği (interoperability) artırmak.
Neden Arbitrum?
Robinhood, tokenize hisse platformunu en yaygın Ethereum Layer-2 ağı olan Arbitrum üzerine kurmayı tercih etti; nedeni ise düşük ücret, yüksek hız ve EVM uyumluluğu.
- Düşük işlem ücretleri
- Yüksek işlem kapasitesi (throughput)
- EVM uyumluluğu
- Ethereum yerel protokollerine erişim
- Ethereum’dan devralınan güvenlik
Robinhood, ilk etapta Avrupa Birliği’nde 200’den fazla ABD hissesi ve ETF’yi 24 saat, haftada 5 gün işlem görecek şekilde kullanıcılarla buluşturmayı planlıyor. Ardından düzenleyici netlik sağlandıkça küresel çapta genişlemek.
Teknik Avantaj: Arbitrum Stylus
Ancak iş sadece ölçeklenebilirlikten ibaret değil. Robinhood aynı zamanda geliştirici esnekliği istiyor. Burada devreye Arbitrum Stylus giriyor: Çoklu sanal makine (MultiVM) desteği sunan bir teknik yükseltme. Stylus sayesinde geliştiriciler, akıllı sözleşmeleri yalnızca Solidity ile değil; Rust, C ve C++ gibi dillerle de özgürce yazabiliyor. Bu yüzden farklı yazılım altyapılarına sahip ekipler de akıllı sözleşme geliştirme süreçlerine dahil olabiliyor.
Bu sayede geleneksel fintech mühendisleri, Solidity öğrenmek zorunda kalmadan blokzincir uygulamaları geliştirebiliyor. Bu da işe alım süreçlerinde büyük kolaylık sağlıyor ve geliştirme sürecini hızlandırıyor.
Stylus ve EVM Yan Yana
Stylus, Arbitrum Nitro üzerinde hem EVM hem de WASM tabanlı sözleşmeleri destekliyor. Dolayısıyla bu esneklik, Robinhood’un geliştirme ekibine mevcut araçlarla yüksek performanslı ve güvenli uygulamalar inşa etme fırsatı sunuyor.
Bu Hamle Sektöre Ne Mesaj Veriyor?
Robinhood’un L2 atağı, Arbitrum’un Stylus teknolojisi ve Ethereum uyumluluğu ile birleşince güçlü bir örnek teşkil ediyor. Tokenizasyon yalnızca varlıkları zincire taşımakla ilgili değil; örneğin bunu şu şekilde yapmakla ilgili:
- Likiditeyi koruyarak
- Birlikte çalışabilirliği mümkün kılarak
- Geliştiricilere daha fazla güç vererek
- Küresel regülasyonlarla uyumlu kalarak
Sonuç olarak tokenize edilmiş hisseler ve gerçek dünya varlıkları gelişiyor. Bu nedenle geleneksel finans platformları, ihtiyaç duydukları altyapı avantajı için Arbitrum’un yaklaşımını tercih edebilir.


