Doğu Blockchain Topluluğu Nasıl Kuruldu? Vizyonu, Etkinlikleri ve Gelecek Hedefleri

Blockchain ekosistemi denince akla genellikle İstanbul, Ankara veya İzmir gibi büyük şehirler geliyor. Ancak Türkiye’nin doğusunda da sessiz ama etkili bir dönüşüm başladı: Doğu Blockchain Community. Bu topluluk, bölgesel eşitsizliklere karşı yerel bir inisiyatif olarak ortaya çıktı. Van’dan Hakkari’ye uzanan coğrafyada blockchain farkındalığını artırmak için sahada aktif biçimde çalışıyor. Peki bu hareket nasıl başladı? Kimler bu topluluğu oluşturuyor? Hangi etkinliklerle bölgede etki yaratıyorlar? Ve en önemlisi, siz bu yolculuğa nasıl katılabilirsiniz?

Bu röportajda Doğu Blockchain’in hikâyesini, hedeflerini ve vizyonunu Davut Karabulut anlatıyor.

Doğu Blockchain nasıl ortaya çıktı? Kuruluş hikayesini bizimle paylaşır mısınız?

Doğu Blockchain Community’nin kuruluşu aslında Türkiye’deki blockchain ve kripto finans ekosistemindeki bölgesel dengesizlik fark edilerek başladı. Uzun süredir aktif olarak bu alanda yer alan bir grup arkadaş olarak şunu fark ettik: Türkiye’deki etkinliklerin çok büyük bir kısmı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde yoğunlaşmış durumda. Bu durum, özellikle Doğu Anadolu ve çevresindeki illerde yaşayan gençlerin, öğrenci topluluklarının ya da teknolojiyle ilgilenen bireylerin bu alanla tanışmasını, aktif şekilde katılım göstermesini oldukça zorlaştırıyordu.

İşte tam da bu noktada kendi aramızda, “Neden bizim bölgemizde böyle etkinlikler yok?” sorusunu sormaya başladık. Bu soru, Doğu Blockchain’in ilk adımı oldu. Çünkü Doğu Anadolu sadece bizim yaşadığımız bir coğrafya değil, aynı zamanda bizim ortak kesişim noktamızdı. Bu motivasyonla, blockchain teknolojisini daha kapsayıcı hâle getirmek ve İstanbul merkezli yapının dışına çıkarak ekosistemi Anadolu’nun doğusuna taşımak istedik.

Doğu Blockchain Community’yi üç arkadaş olarak kurduk. Hedefimiz yalnızca etkinlik düzenlemek değildi. Aynı zamanda burada yaşayan gençlerin potansiyelini ortaya çıkarmak, blockchain teknolojisini daha fazla insanla tanıştırmak ve bölgesel bir bilinç oluşturmak istedik. Bugün geldiğimiz noktada, Van, Hakkari gibi illerde etkinlikler yaparak yüzlerce kişiye doğrudan dokunduk. Bu da bize doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor.

Şu ana kadar hangi şehirlerde etkinlikler düzenlediniz veya topluluk oluşturmayı başardınız?

Şu ana kadar özellikle Van ve Hakkari illerinde etkinlikler düzenleyerek Doğu Blockchain Community olarak sahada aktif bir varlık göstermeyi başardık. Van’da Ton Blockchain işbirliğiyle ekosistemde bir ilk olan bir kahvaltı etkinliği organize ettik. Bu etkinlik, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Teknoloji Kulübü ve Eurodesk Kulübü ile birlikte, 60 kişilik katılımla gerçekleşti. Aynı etkinliğin ikinci versiyonunu ise yine Ton Blockchain ile gerçekleştirdik ve bu sefer özel bir dokunuş yaparak, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş olan ve bölgeyle özdeşleşen Yusuf Konak’ın mekânında düzenledik. Böylece blockchain ekosistemini yöresel değerlerle entegre etmeyi başardığımızı düşünüyoruz.

Hakkari’de ise Avalanche (AVAX) ekosistemiyle iş birliği yaparak sıra dışı bir etkinliğe imza attık. Mergabutan Kayak Merkezi’nde 75 öğrenciyi ağırladık ve bu öğrencilerin tamamını Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden otobüslerle bölgeye taşıdık. Etkinliği Avalanche’ın anlamıyla uyumlu olacak şekilde, çığ temalı bir konseptle planladık. Katılımcılara hem eğlenceli bir deneyim yaşattık hem de AVAX ekosistemini tanıttık.

Bunlara ek olarak, Nibiru Chain ile birlikte “Kripto Öğren, Blockchain Öğren, Kazan” temalı bir etkinlik daha düzenledik. Bu etkinlikte öğrencilere hem bilgi aktardık hem de hediye kitleri, merch’ler ve ödül olarak dolar dağıtarak katılımlarını teşvik ettik.

Tüm bu çalışmalarla birlikte Doğu Anadolu’daki üniversite öğrencilerini ve gençleri blockchain ekosistemiyle tanıştırma misyonumuzu her geçen gün daha geniş kitlelere yaymaya devam ediyoruz.

Orta vadede Doğu Blockchain’in en büyük hedefi nedir?

Orta vadede en büyük hedefimiz, Doğu Anadolu’daki potansiyeli açığa çıkarmak ve bu bölgeyi blockchain ekosistemi içerisinde daha görünür kılmak. Bu kapsamda, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki 13 ilde üniversitelerle işbirliği yaparak düzenli etkinlikler ve organizasyonlar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Amacımız sadece teknik bilgi aktarmak değil; aynı zamanda bu alanda kalıcı bir farkındalık oluşturmak.

Bu farkındalık sayesinde, sektör profesyonellerine ve blockchain girişimlerine aslında İstanbul, Ankara ya da İzmir dışındaki bölgelerde de ciddi bir topluluk olduğunu göstermek istiyoruz. Geliştiricilerin, yatırımcıların ve şirketlerin Doğu’daki varlıklarını daha güçlü bir şekilde sürdürebileceği bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz. Yani yalnızca bilgi aktaran değil, aynı zamanda ekosistemin üretim gücüne katkı sağlayan bir bölgesel hareket oluşturmak istiyoruz. Şu anki en büyük orta vadeli hedefimiz tam olarak bu: Doğu Anadolu’yu blockchain alanında sürdürülebilir ve etkili bir oyuncu hâline getirmek.

Merkeziyetsizliği sadece teknoloji olarak değil, coğrafi bir yaklaşım olarak benimsemenizin sizce sektöre nasıl bir katkısı olabilir?

Merkeziyetsizlik, teknik olarak bir sistemin tek bir otoriteye ya da merkeze bağlı kalmadan işlemesini ifade eder. Ancak biz bu kavramı sadece teknolojiyle sınırlı görmüyoruz. Aynı zamanda coğrafi düzlemde de merkeziyetsizlik ilkesini savunuyoruz. Türkiye’de blockchain ekosistemi ne yazık ki İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük metropollerde yoğunlaşmış durumda. Bu da hem teknik hem kültürel anlamda bir dengesizlik yaratıyor.

Biz Doğu Blockchain Community olarak bu dengesizliği kırmak ve ekosistemi Türkiye’nin farklı bölgelerine yaymak istiyoruz. Van, Bitlis, Muş, Hakkari, Diyarbakır ve Gaziantep vs şehirlerde aktif varlık göstermeyi hedefleyerek sadece teknik merkeziyetsizliğe değil, aynı zamanda fiziksel ve toplumsal merkeziyetsizliğe de katkı sağlıyoruz. Böylece blockchain’in temel ilkelerinden biri olan “herkesin erişebildiği açık bir sistem” anlayışını gerçek anlamda hayata geçirmiş oluyoruz.

Bu yaklaşımın sektöre katkısı çok yönlü. Bir yandan yeni geliştiricilerin, fikirlerin ve bakış açıların ortaya çıkmasını sağlıyor; diğer yandan merkezi yapılar dışında da güçlü toplulukların var olabileceğini gösteriyor. Uzun vadede bu çeşitlilik, hem teknolojik gelişimi hızlandıracak hem de Türkiye’nin blockchain alanındaki ulusal gücünü artıracaktır.

Topluluğunuzu kimler oluşturuyor? Geliştiriciler, öğrenciler, girişimciler… Hedef kitleniz kim?

Doğu Blockchain Community, farklı mesleki ve akademik geçmişe sahip bireylerden oluşan çok disiplinli bir yapıya sahiptir. Topluluğun kurucu kadrosunda yazılım mühendisliği, pazarlama ve gastronomi gibi birbirinden farklı alanlarda uzmanlaşmış isimler yer almaktadır. Bu çeşitlilik, topluluğun yalnızca teknik alanlara sıkışmadığını ve geniş bir yelpazeye hitap ettiğini ortaya koymaktadır.

Topluluğun hedef kitlesi; blockchain teknolojisine ilgi duyan, bu alanda bilgi edinmek veya katkı sunmak isteyen tüm bireyleri kapsamaktadır. Geliştiriciler, girişimciler, öğrenciler, akademisyenler ya da sadece meraklı bireyler bu yapının doğal birer parçası haline gelmektedir. Özellikle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi başta olmak üzere farklı üniversitelerden bilgisayar mühendisliği, eczacılık, güzel sanatlar, gastronomi gibi çeşitli bölümlerden öğrenciler aktif olarak toplulukta yer almaktadır.

Doğu Blockchain Community, blockchain teknolojisini daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlamakta; teknik uzmanlıktan bağımsız olarak bu vizyona katkı sağlamak isteyen herkesi topluluğun doğal bir paydaşı olarak kabul etmektedir.

Yeni katılan biri neler yapabilir, nasıl katkı sağlayabilir?

Doğu Blockchain Community olarak biz, blockchain’e çok disiplinli bir perspektifle yaklaşıyoruz. Bu yaklaşım, sadece teknik bilgiye sahip kişilere değil; farklı alanlardan gelen ve farklı yetkinliklere sahip bireylere de açık olduğumuz anlamına geliyor. Dolayısıyla topluluğumuza yeni katılan biri, kendi uzmanlık alanıyla doğrudan katkı sunabilir.

Örneğin, eğitmenlik kabiliyeti olan biri, kendi alanında blockchain ile ilişkili eğitimler düzenleyebilir. Girişimcilikle ilgilenenler, bizimle birlikte proje geliştirme süreçlerinde aktif rol alabilir. İçerik üretimi, organizasyon, iletişim, tasarım, yazılım geliştirme gibi pek çok alanda katkı sağlanabilir. Ayrıca biz güçlü bir topluluk olduğumuz kadar güçlü bir network’üz de. Yeni katılan bir kişi bu network’e dahil olup hem kendi çevresini genişletebilir hem de bizi yeni bağlantılarla buluşturabilir.

Kısacası; biz sabit rollere değil, katkıya bakıyoruz. Topluluğumuza katılan herkesin kendi potansiyelini ortaya koyabileceği, değer yaratabileceği alan mutlaka vardır. Açık ve kapsayıcı bir yapımız olduğu için katkı sağlamak isteyen herkese kapımız sonuna kadar açık.

Sizce Türkiye’de Blockchain alanında en büyük eksiklik nedir?

Blockchain alanındaki eksiklikleri birkaç temel başlık altında toplayabiliriz. Bunların başında yasal altyapı geliyor. Türkiye’de henüz bu alanda kapsamlı bir yasal düzenleme veya tanımlama yapılmış değil. Devlet düzeyinde somut adımların atılmamış olması, bu alandaki girişimlerin önünü açmak yerine zaman zaman belirsizlik yaratıyor. Yani bir adım attığınızda, onun bir sonrakine referans olması ya da bir kurumsal sürece dönüşmesi ne yazık ki mümkün olmuyor.

Bunun yanında akademik anlamda da eksiklikler mevcut. Üniversitelerde blockchain ile ilgili verilen eğitimler hâlâ çok sınırlı ve çoğu zaman teorik düzeyde kalıyor. Uygulamalı, sektörel bazlı eğitim programları ise oldukça az. Bu da üniversite öğrencilerinin blockchain’i sadece bir teknoloji olarak değil, potansiyel bir ekonomi ve girişimcilik alanı olarak görebilmesini zorlaştırıyor.

Ayrıca devlet destekli teşvik ve fonlama mekanizmaları da oldukça zayıf. Girişimcilerin bu alanda sürdürülebilir işler üretmesi için finansal desteklere ve yönlendirici politikalara ihtiyaçları var.

Bir diğer eksiklik ise kültürel bilgi düzeyinin yetersiz olması. Blockchain hâlâ geniş kitleler tarafından sadece kripto paralarla özdeşleştiriliyor. Oysa bu teknoloji, çok daha büyük bir vizyona sahip. Bu farkındalığın artırılması gerekiyor.

Son olarak şunu da vurgulamak isterim: Blockchain doğası gereği merkeziyetsizdir. Dolayısıyla Türkiye’nin sadece büyükşehirlerde değil, her ilinde kendi iç dinamikleriyle gelişen, tabiri caizse “merkeziyetsiz ekosistemler” oluşturması gerekiyor. Bu çeşitlilik ve tabana yayılma, hem teknolojik gelişimi hem de toplumsal adaptasyonu ciddi şekilde hızlandıracaktır.

Doğu Blockchain’e nasıl katılabiliriz veya destek olabiliriz?

Doğu Blockchain Community’e katılmak ya da destek olmak isteyen herkes için kapımız açık. Bizim topluluğumuzun en temel değeri çeşitlilik ve katılımcılık. Yazılımcı, öğrenci, girişimci ya da sadece blockchain’e ilgi duyan biri olmanız farketmez. Önemli olan bu alanı birlikte büyütmek istemeniz.

Katılmak için en kolay yol sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizimle iletişime geçmek. Aktif olarak duyurularımızı, etkinliklerimizi ve çağrılarımızı buradan paylaşıyoruz. Bunun dışında, düzenlediğimiz etkinliklere katılarak hem kendinizi geliştirebilir hem de topluluğun bir parçası olabilirsiniz.

Destek olmak isteyenler için de birçok seçenek var: Bilgi birikiminizi paylaşabilirsiniz, eğitmenlik yapabilir, mentorluk verebilir ya da sponsor olarak bölgedeki gençlere dokunmamıza yardımcı olabilirsiniz. Biz sadece teknik anlamda değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel olarak da ekosistemi büyütmek isteyen herkesle çalışmak istiyoruz.

Birlikte daha merkeziyetsiz, daha adil ve daha kapsayıcı bir blockchain dünyası inşa edebiliriz.

Son olarak, bu röportajı okuyanlara ne söylemek istersiniz?

Eğer siz de blockchain ekosisteminin merkeziyetsiz bir şekilde yaygınlaşması gerektiğine inanıyorsanız, bulunduğunuz şehirde bu değişimin bir parçası olabilirsiniz. Unutmayın, hiçbir şey için geç değil. Kendi şehrinizde etkinlik düzenleyin, topluluk kurun ve yerel bir blockchain kültürü geliştirin.

Biz Doğu Blockchain Community olarak bu yola küçük ama kararlı adımlarla çıktık. Bugün geldiğimiz noktada, bölgesel farkındalık oluşturmanın mümkün olduğunu gördük. Eğer siz de bizimle aynı vizyonu paylaşıyorsanız, topluluğumuza katılın. Gelin, birlikte daha merkeziyetsiz ve kapsayıcı bir ekosistem kuralım.

Merkeziyetsizlik sadece teknik bir terim değil; aynı zamanda coğrafi bir yaklaşım, bir dayanışma kültürüdür. Bu kültürü birlikte büyütmek dileğiyle… Bizleri dinlediğiniz için teşekkür ederiz. Kendinize iyi bakın

Yeni Bir Ekosistem Mümkün

Doğu Anadolu’dan çıkan bu topluluk, hem teknik hem de coğrafi merkeziyetsizliği temsil ediyor. Doğu Blockchain, gençleri blokzincirle buluşturuyor ve bölgesel potansiyeli açığa çıkarıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin her köşesinde kapsayıcı bir blockchain ekosistemi kurmayı da amaçlıyor. Daha adil ve erişilebilir bir blockchain geleceği hayal ediyorsanız, bu hikâyeye siz de katılın.

Topluluğa katılmak için: https://linktr.ee/dogublockchain