Kripto paraların orijinal öldürücü kullanım durumu merkeziyetsiz finans (DeFi) idi. 2025’te ICO’lar (Initial Coin Offering – İlk Madeni Para Teklifi) büyük bir geri dönüş yapacak, ancak bu kez çok farklı özelliklere sahip olacak. Amerika’daki düzenleyici reformlar ve küresel çapta kriptoya karşı olan olumsuz tutumun yumuşaması, merkeziyetsiz finansın (DeFi) yeni bir jenerasyonunun doğmasına olanak sağlayacak. Bu kavram ilk olarak 2017’de ICO’lar olarak popülerleşmişti.
2010’lu yıllarda, Bitcoin ve diğer altcoin’ler, Ethereum akıllı sözleşmeleri sayesinde, erken aşama ekiplerinin dünyanın dört bir yanındaki destekçilerinden sermaye toplamasına olanak sağladı. Ethereum, küresel merkeziyetsiz bir bilgisayar yaratmaya yardımcı oldu ve bu da DeFi, NFT’ler ve diğer kripto temellerinin doğmasına yol açtı. 20 milyon doların altında bir sermaye ile küresel bir topluluktan fon toplanan birçok proje başlatıldı. Kripto ekosistemi, merkeziyetsiz finans (DeFi) ile sermaye toplamanın geleneksel girişim sermayelerinin bile sağlayamayacağı bir değer sundu: girişimciler, merkeziyetsiz yatırımcı gruplarından ücretsiz evangelistler, beta test kullanıcıları ve kod katkı sağlayıcıları elde ettiler. Kısacası, bu süreç, projelere ücretsiz iş gücü sağladı.
Ancak ICO’lar, kesin olarak belirtilmemiş düzenlemelere uymadığı gerekçesiyle yavaşça engellenmeye başlandı. 2020 yılına gelindiğinde ICO’lar neredeyse tamamen durdu ve ICO token’larının %88’i, ihraç fiyatlarının altında işlem görüyordu.
Başlıklar
Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ve ICO 2.0’ın Bileşenleri
Şimdi, 2025 yılına geldiğimizde, merkeziyetsiz finansın (DeFi) yeniden doğuşunu görmek mümkün. Ancak bu kez, ICO 1.0’daki deneyimlerden çok daha farklı bir karaktere sahip olacak. ICO 2.0’ın başarılı olabilmesi için bazı önemli faktörlerin birleştiğini görüyoruz:
1. Güncellenmiş Düzenleyici Yaklaşımlar
Bu kez, token yatırımlarının değer birikimi (value accrual) önemli bir yatırım motivasyonu haline gelecektir. Kripto topluluğundaki girişimciler ve yatırımcılar olgunlaştı ve çoğu token ile yatırım yaparken bir kazanç beklentisi olduğunu kabul etmeye hazır. İlk ICO dönemindeki en büyük sorunlardan biri, token sahiplerinin nasıl kâr edeceği konusunda belirsizlik yaratmaktı. Bu belirsizlik, yatırımcıların nasıl ödüllendirileceği sorusunu etkili bir şekilde çözmeyen ICO projelerinin başarısız olmasına neden oldu.
Kripto varlıklarının KYC/AML (Müşteri Tanıma/Yıkama Karşıtı) denetimleri, borsalar ve L2 köprüleri gibi on-ramp ve off-ramp noktalarında odaklanacaktır. Kripto kazançlarının fiat para birimlerine dönüştüğü noktada yapılan denetimler, düzenleyicilerin taleplerine uygun bir şekilde hafif bir yaklaşım sergileyebilir.
2. Pazar Değişimi
Bugün, birçok orta ölçekli şirketin merkeziyetsiz ve topluluk destekli iş modellerine geçiş yapma fırsatına sahip olduğunu gözlemliyoruz. Örneğin, orta büyüklükteki medya şirketleri ve gazeteler gibi geleneksel iş modelleri, token ekonomisi ile büyük ölçüde iyileştirilebilir. Bu tür işletmeler, vatandaş gazeteciliği ve daha profesyonel bir yaklaşımı teşvik etmek için token tabanlı çözümler geliştirebilirler.
3. Kripto’nun Gelişimi
2017’de ICO’lar, çok basit kullanıcı arayüzleriyle ve erken aşama SAFT (Gelecek Tokenlar İçin Basit Anlaşma) turlarıyla başladı. Kripto projeleri genellikle başlamak için yıllarca beklemek zorunda kaldı. Bu karmaşık süreçlerin çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdı. Ancak günümüzde, kullanıcı dostu uygulamalar ve toplulukların kötü aktörleri açığa çıkarmadaki başarıları, kripto ekosisteminin olgunlaştığını gösteriyor.
Merkeziyetsiz Finans (DeFi) ve Kripto Ekosisteminde Yeni Yatırım Olanakları
2025 yılına geldiğimizde merkeziyetsiz finansın (DeFi) ICO 1.0 dönemindeki yaklaşık 20 milyar dolarlık sermaye tutarını katlayarak yüz milyarlarca dolara ulaşması bekleniyor. Bu süreç, DeFi, NFT’ler, Gerçek Dünya Varlıkları (RWAs) gibi birçok farklı kripto alt yapısı üzerinden sermaye toplama fırsatları yaratacak.
İleriye dönük, geleneksel işletmelerin de kripto alanına yatırım yapmaya başladığını göreceğiz. Stripe-Bridge anlaşması gibi örneklerle, büyük şirketlerin kaybettikleri zemini geri almak için büyük yatırımlar yapacakları bekleniyor. Ayrıca, kripto ile ilgili birleşme ve devralmalar (M&A) da önemli bir sermaye oluşumu yöntemi haline gelecektir.
Sonuç ve Geleceğe Bakış
Geleneksel şirketler, token teşviklerini kullanarak iş modellerini yeniden şekillendirmeye başlayacak. Bu şirketler, token ekonomisinin avantajlarından faydalanarak müşteri edinimi sağlamak ve daha düşük maliyetli iş gücü elde etmek isteyecekler. Bu durum, enerji, medya, sanat ve iletişim gibi sektörlerde büyük değişiklikler yaratacaktır.
Son olarak, kripto ekosisteminin, hem kapitalist hem de hayırsever hedeflere hitap eden yenilikçi finansman yöntemleri geliştirmesini umut ediyorum. Kripto, sermaye ile sosyal hedefleri bağdaştırarak, geleneksel yatırımcılıktan çok daha etkili ve çekici finansman modelleri sunabilir.
Kripto topluluğu, öğrenilen dersler ışığında daha sağlam adımlar atmaktadır. Merkeziyetsiz finans (DeFi), kripto dünyasının ilk büyük kullanım amacıdır ve bu kullanımın evrimine katkıda bulunmak, sektörde daha adil, açık ve şeffaf uygulamaların önünü açacaktır.
”Dijital Varlık Piyasasında Bitcoin ETF Girişleri 475 Milyon$” adlı haberimize bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Bizi sosyal medya hesabımızdan takip etmeyi unutmayın!
Anlık haberlerden haberdar olmak için Telegram grubumuza katılabilirsiniz: https://t.me/merkeziyetsizhaber